Erciyes Dağı, sonbahar güneşinin altında parlayan bir hazine gibiydi.

Erciyes Dağı, under the autumn sun, was like a shining treasure.

Hava serin, hafif ve heyecan vericiydi.

The air was cool, light, and exciting.

Selin ve Emre, kayak malzemeleriyle araba yolculuklarını tamamlamışlardı.

Selin and Emre had completed their car journey with skiing equipment.

Çantalarını indirdikten sonra dağa baktılar.

After unloading their bags, they looked at the mountain.

Selin heyecanlıydı, Emre ise biraz gergindi.

Selin was excited, while Emre was somewhat nervous.

"Bu yılki ilk karı hissetmeye hazır mısın, Emre?"

"Are you ready to feel the first snow of the year, Emre?"

diye sordu Selin, gözlerinde neşe kıvılcımlarıyla.

asked Selin, with sparks of joy in her eyes.

"Heyecanlıyım ama aynı zamanda biraz endişeliyim," diye itiraf etti Emre.

"I'm excited, but at the same time, a bit anxious," admitted Emre.

"Kayak yapmayı hiç denemedim."

"I've never tried skiing before."

Selin, Emre'nin omzuna dostça vurdu.

Selin gave Emre a friendly pat on the shoulder.

"Endişelenme, birlikte yapacağız.

"Don't worry, we'll do it together.

Önce kolay bir pist seçelim.

Let's choose an easy slope first.

Sana öğretmenlik yapacağım."

I'll teach you."

İkisi de kayak merkezine doğru ilerlediler.

Both headed towards the ski resort.

Ama o gün hava beklenenden daha sıcaktı.

However, the weather was warmer than expected that day.

Yer yer kar erimişti ve kahverengi topraklar görünüyordu.

In some places, the snow had melted, revealing brown soil.

Emre'nin endişeli bakışlarını gören Selin, onu cesaretlendirmeye karar verdi.

Seeing Emre's concerned look, Selin decided to encourage him.

"Bak, her ne kadar kar biraz azalmış olsa da, bu deneyim için harika bir fırsat," dedi.

"Look, even though the snow has diminished a bit, this is a great opportunity for the experience," she said.

"Kolay bir pisti beraber buluruz."

"We can find an easy slope together."

Emre, derin bir nefes aldı.

Emre took a deep breath.

Kendisini topladı ve "Tamam, deneyeceğim.

He composed himself and said, "Okay, I'll try.

Birlikte başarabiliriz," dedi.

We can succeed together."

Kayakları giydiler, ve Selin Emre'ye temel teknikleri gösterdi.

They put on their skis, and Selin showed Emre the basic techniques.

İlk denemesi için en kolay pisti seçtiler.

They chose the easiest slope for his first attempt.

Emre biraz tereddüt etti ama Selin yanındaydı.

Emre hesitated a bit, but Selin was by his side.

"Unutma, düşmek de bu işin bir parçası," dedi Selin gülümseyerek.

"Remember, falling is part of it too," said Selin with a smile.

"Korkma."

"Don't be afraid."

Emre cesaretini topladı ve yavaşça kaymaya başladı.

Emre gathered his courage and started to glide slowly.

İlk başta dengesini sağlamakta zorlandı ama zamanla alışmaya başladı.

At first, he struggled to keep his balance, but over time, he began to get used to it.

Birkaç kez düştü fakat her defasında hızlıca kalkarak devam etti.

He fell a few times but got up quickly each time and continued.

Sonunda pistin sonuna doğru geldiğinde, yüzündeki ifadeden başarının tatmini okunuyordu.

When he finally reached the end of the slope, the satisfaction of success was evident on his face.

Selin hızla yanına geldi ve ikisi de sevinçle birbirlerine sarıldılar.

Selin hurriedly came to him, and they hugged each other with joy.

"Bunu başardın Emre!"

"You did it, Emre!"

diye bağırdı Selin.

shouted Selin.

"Harikaydın!"

"You were great!"

Emre, "Senin sayende," diye cevapladı.

Emre replied, "Thanks to you.

"Gerçekten bu çok eğlenceliydi.

It was really fun.

Başlangıçta korkmuştum ama şimdi çok mutluyum."

I was scared at first, but now I'm very happy."

O gün dağın eteklerinde, soğuk ancak ferahlatıcı bir rüzgar eserken, ikisi de yeni keşfettikleri macerada beraber olmanın keyfini çıkardılar.

That day, as a cold yet refreshing breeze blew at the foothills of the mountain, both enjoyed being together in their newly discovered adventure.

Emre, yeni şeyler denemenin getirdiği özgüveni hissetti.

Emre felt the confidence that comes from trying new things.

Selin ise bir arkadaşını cesaretlendirmenin ve onunla yeni bir anı paylaşmanın tatminini yaşadı.

Selin experienced the satisfaction of encouraging a friend and sharing a new memory with him.

Artık Erciyes Dağı, onların dostluk hikayelerinde unutulmaz bir yere sahipti.

Now Erciyes Dağı held an unforgettable place in their friendship stories.